
BeÅŸiktaÅŸ kendi tarihindeki ve Türkiye futbol tarihindeki en önemli zaferlerinden birisini kazandı. Seven sevmeyen herkesin bu konuda hem fikir olacağına eminim. Takımın hedefinde aslında neyin olduÄŸunu Porto maçıyla daha iyi anlamış olduk. Lig maçlarını ayrı deÄŸerlendirmek gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Süper Lig son yıllarda iyice oyunu yavaÅŸlatan ve defans üzerine kurulu bir anlayışa döndü. Kazanmak isteyen deÄŸil de kaybetmek istemeyen takım dolu ligde. İki seneden beri bazı takımlar bu anlayışı yıkmaya çalışıyor. Ancak henüz Süper Lig’in oyun anlayışı deÄŸiÅŸmedi. Topun oyunda ne kadar kaldığına bakarsanız bunu açık ve net bir ÅŸekilde görebilirsiniz. Avrupa’da futbol anlayışı oldukça farklı. Türk takımlarının Avrupa’da baÅŸarı gösterememesinin sebeplerinden birisi de bu oyun anlayışı. Ancak BeÅŸiktaÅŸ için durum oldukça farklı. İstediÄŸi oyun anlayışını Avrupa’da yakalayabiliyor. BeÅŸiktaÅŸ, hükmetmek istiyor ve bunu Porto karşısında net bir ÅŸekilde gösterdi.
Porto’ya karşı ilk yarı net bir ÅŸekilde üstündü BeÅŸiktaÅŸ. GeçmiÅŸinde uluslararası tecrübesi ve baÅŸarısı sınırlı olan bir takım bunu tecrübesiyle deÄŸil, oyun planı sayesinde yaptı. Porto ise sadece 3-5 dakika BeÅŸiktaÅŸ’ı baskı altına alabildi. O esnada da gol oldu zaten. BeÅŸiktaÅŸ’ın hakimiyeti, dönen toplar ve hızlı hücum anlayışı da deÄŸildi. İlk yarı ortaya konan futbol maçın tamamının ince bir iÅŸçilikle iÅŸlendiÄŸinin kanıtıydı. Bu durum BeÅŸiktaÅŸ’ın ÅŸampiyonlar ligindeki iyi takımlardan birisi olma yolunda emin adımlarla ilerlediÄŸinin de en büyük kanıtı.
Maç sırasında OÄŸuzhan’ın neden oyundan alındığını kimse anlamamıştı. Ancak sakatlandığı için çıkarıldığı sonradan belli oldu. BeÅŸiktaÅŸ’ın ilk yarı boyunca teknik bakımdan üstünlüÄŸü teknik direktör Sergio Conceiçao’nun yaptığı deÄŸiÅŸimlerle Porto’ya geçti. Bu bölgede teknik üstünlük, pas organizasyonunun temeli olan OÄŸuzhan, Porto’nun müdahalesine gereken yanıtı veremedi. Futbol camiasının sürekli eleÅŸtirdiÄŸi ve bir türlü beÄŸenmeÄŸi Åženol GüneÅŸ yerinde hamlelerle ve oyuncu deÄŸiÅŸikliÄŸiyle yine haklı tercihler yaptı. Bu maç adeta teknik direktörler savaşı ÅŸeklinde geçti. Galibiyette en büyük etken elbette Åženol GüneÅŸ. Åženol GüneÅŸ teknik üstünlüÄŸe karşı fiziksel gücü öne çıkarabilmek için Medel’i oyuna alarak Conceiçao’nun hamlesine karşı hamle yaparak sonuç aldı. Oyun tekrar BeÅŸiktaÅŸ lehine döndüÄŸünde ise topun oynandığı gölge orta sahaydı. BeÅŸitaÅŸ’ta dönen topları aldı ve iyi bir organizasyon yaptı. BeÅŸiktaÅŸ açıkça oyun oynamak isteyen bir takım. Hükmetme dürtüsünden vazgeçmeyecektir. Bu anlamda da yeni olduÄŸu bir lige giriÅŸ yaptı. KurduÄŸu plandan vazgeçmeyerek adım adım ilerlemeyi sürdürürse baÅŸarı elde edebilir.
. 86. dakikadaki golün organizasyonu; pas alışveriÅŸi, Negredo’nun Babel’in etrafından dönmesi ve paslaÅŸmayı tamamlaması, son olarak Babel’in gol vuruÅŸuÖ Bunda Porto’nun ikinci yarının ilk dakikalarında oyunu hızlandırmasının da payı var tabii; lakin organizasyon anlayışını bırakmamak, yani “hükmetmek” istemek, bu göz ardı edilemez. BeÅŸiktaÅŸ, oyun oynamak isteyen bir takım. Oyun oynandığı sürece, yenmek ve yenilmek bir yana, hükmetmek arzusundan da vazgeçmeyecektir. Bu anlamda yeni olduÄŸu bir lige giriÅŸ yapmıştır. Plandan vazgeçmemeli ve adım adım ilerlemeli.